sık enfeksiyon kapar deldirirken acıdan süründürür vs. hikayeler var bu mevzu ile ilgili, var mıdır doğrudur/yanlıştır diyebilecek?

Şimdi sorumu şöyle genişleteyim İnsan türünün erkeği çok mutluyken, sevdiceği varken, hatta geleceğinde bu kadını istediğini söylerken neden bir taraftan da diğerlerini denemeye, flört etmeye, 'meyillenmeye' devam eder. Bu bütün erkek insanında olan bir özellik midir, benim çevremdeki erkeklerin çoğunun sütü mü bozuktur? Bu ciddi bir sorudur, işin daha da fenası 'GERÇEK BİR MERAK KONUSUDUR'. Teşekkürler!

kilo almaya sebep olur mu?

selam tütünsever dostlar. gittim ankara yüksel'den kendime muş tütünü, sarma makinesi vs. aldım. sevdim de, zaten az içen biriyim, keyif içicisi. şimdi birisi bana akıl verdi, dedi ki tütünü şarapla yıka kurut tekrar yıka kurut diye. olur mu öyle mundar etmeyelim? bir de tütünü komple kurutmamak için ne yapmalı ki hafif nemli kalsın? ve aklınıza gelen her tür öneriye de açığım. ama bu şarap işini merak ettim doğrusu.

Arkadaşlar bugün çekyatın üzerinde bir diş buldum. Kedilerden birine ait olduğu belliydi. Sağ üst köpek dişiymiş dişi kedimin. 5 aylık bir dişi. Bu diş sıkıntı yaratır mı? Ne yapmamız gerekiyor, böyle yaşasa sorun olur mu?

Çıkma konusuna gelince; evde bazı yüksek yerlere çıkmayı seviyor. Yalnız biraz panikliyor aşağıya inerken. Bundan dolayı bir kaza geçirmiş olabileceğinden şüpheleniyorum.

Ben mf öğrencisiydim. Fenle aram hiç iyi olmadı. Orta halliydi hep. 9da bana tmyi düşün diyen de olmadı, zaten hiç alakam olmazdı o zaman. Ertesi yıldan sonra biraz kafaya dank etmeye başladı ama alan değiştirecek kadar değil. Neyse işte laf olsun diye edebiyat sınavına girdim. Yorum sorularını yaptım. Matematiğim çok iyi geldiğinden tm sonucum da iyi gelince işler karıştı. Mühendislik sıralamam 6364 tm1 sıralamam 1900 geldi. Çok düşündüm, doğru kararı verdim ya da vermedim bilmiyorum ama aklıma yatacak 2 mühendislik vardı. Odtü bilgisayar ve odtü endüstri. Biri 3 biri 7 puanla kaçtı. Her sınavda yaptığım gidip yanlış şıkkı işaretlemelerle felan yani. Bilkent işletme geldi, bekliyordum da zaten. Ama az önce birkaç kişiye baktım da, ki tanıdığım tmciler de öyle aşağı yukarı, hep koç işletme, bilkent hukuk, boğaziçi işletme gibi yerler kazanılmış. Ben 3 yıl bu fenle cebelleştim (doğru kelime değil aslında da katlandım diyeyim, hiç yüzünü açıp kendimi zorlamışlığım yok), sonra gelip tmden orta halli bir yere girmişim gibi oldu. 3 yıl mf değil tm okusaydım nerede olurdum soruları dönüyor kafamda hep. Olmadık yere pişman oldum. En uyuz olduğum özelliklerimden biri zaten içim içimi yer böyle. Adamlar ilk 100e girmek için çabalıyorlar yan sınıfımda öğrenim görenler. Benim bu adamlardan bir eksiğim yoktu ki. Sizce yanlış mı yaptım? Ya da ne bileyim pişmanlık duymakta haklı mıyım?

8-10 günlüğüne evlerinde kalacağım iki İsrailli kız var. Hediye olarak ne götürsem iyi olur sizce ? Düşündüm düşündüm çıkmadı. Bir de ne hediye istersiniz diye sormam saçma olur di mi ?

Değerli paranoyaklar,

biliyoruz ki sms ve telefon konuşmaları eğer telefon takibe alınmışsa teknik takibe doğrudan maruz kalan iletişim araçları.

peki whatsapp, skype vesaire tadında uygulamalarla yaptığımız veri alışverişi bu şekilde takip edilebiliyor mu? yeterli gizlilik var mı veyahut bu gizliliği sağlayabilen uygulamalar var mı?

türk dili okuyan biri yurt dışına yabancı dil geliştirmek için gitse çok komik mi kaçar, hiç gerek yok mu, gerek var mı ,olsa da olur mu,kendi çabasıyla kursta falan mı öğrensin iyice?

bu harç mevzusu noldu, miktarlar daha açıklanmadı değil mi?

paypal kullanmadan da alışveriş yapılınabiliyor mu ebay'den? ayrıntıları nelerdir?

Türkçe dil desteği değil söylediğim şey. Neden kalburüstü oyunlar senaryolarında Türkiye'ye yer vermiyorlar? Her yerde genç bir nüfusumuz var, çok genciz, genç insan potansiyelimiz diye sallayıp duruyoruz ama kimse o genç nüfusu hedef almıyor. mesela
---spoiler---
modern warfare 3'te mesela bizim ingilizler Makarov'un kargosunu ele geçirmek için Sierra-Leone ve Somali'ye gidiyorlar. Hani ortadoğunun kilit ülkesiydik lan? Rusya'dan Makarov gibi bir adam çıksa pkk ile bağlantısı olmaz mı? Afrika yerine Türkiye'deki fiktif bir terör örgütü aracılığıyla gönderemez miydi kargosunu?
---spoiler---

Eğer mesele korsansa Afrika ülkelerinin ya da Çek Cumhuriyeti falan gibi oyunlarda geçen küçük ülkelerin orijinal alma potansiyelleri daha mı yüksek? Daha mı ilginç ve ilgi çekiciler.
Genel olarak bir siklememezlik hakimken de Türkiye'ye korsan eleştirisi yapmaları çok haksız bence. Yabancı filmlerde Türkiye adını duyunca sevinien milletiz amına koyim. Önce onlar bir adım atsınlar bize. Biz müşteriyiz bunu anlamaları lazım.

bir arkadaşım bahçeşehir' de gecenin bu vakti bir otobüs durağında, öyle yol kenarında boş boş dolaşan bir ineğe rastlamış. nereye arayıp bildirmesi gerekiyor bilen var mı?

Neye dayanarak "bu kulaklığın basları, tizleri, midleri iyi/kötü/idare eder" deniyor. Hayır, nedense kulaklık cidden çok kötü olmadıkça bana hepsi aynı gibi geliyor. Neye dayanarak bu kanıya varıyorsunuz? Ayrım nasıl nasıl yapılıyor?

Teşekkür ederim.

Arkadaşlar türkiye'de neden bir işçi örgütlenmesi yok ? Ve neden işçilerin büyük çoğunluğu sağcı ve sosyalizme düşman?

2 yillik bir bolum kazandim yasim daha 18 ama gitmek istemiyorum hic dershaneye gitmedigim,gunde sadece 2 saat calisarak 300 civari puan yaptim,kazandigim 2 yillik okulu dondurup bu sene sinava tekrar hazirlanmak istiyorum kac puan kirilir ?

kaç saat uçtunuz - uçuş yaptınız - uçağa bindiniz?

şimdiye kadar.

ben 21 yaşında hukuk 2. sınıf öğrencisiyim iş hayatına girdiğimde en iyi ihtimalle 26 yaşında olacam mesleği kaptık kendi yerimizi açalım diyene 30 olacam o yaştan sonra aylık 20.000 tl kazansam ne olur abii

edit:bu düşünce hastalıklı mıdır psikolojik destek gerekli midir asıl meraakım bu..

hayatında hiçbir zaman tutunabilmiş bir insan gibi hissedemeyen bendeniz, son bir senedir bana göre garip öncelikleri olan ve uyum sağlayamadığım bir taşra ilçesinde yaşamak durumunda kaldım ve şu an kafayı yeme raddesindeyim. mutsuzluğumu anlatınca bile buralı olan herkes burası cennet filan diyor. sırf sevemediğimi belirttim diye bana posta koydular, iç dünyamı zerre umursamadılar, memleket muhabbeti yapıp buna alındılar bile.. artık içimi açamıyorum bu yüzden ancak burada delirmek üzereyim. işten eve, evden işe yaşıyorum kurduğum başarısız iletişim sonucunda ve artık öğrenilmiş çaresizlik muhabbetine iletişim kurmaya uğraşmıyorum bile. aradığım, önem verdiğim ne varsa burada bulamadım çünkü. herkes her şeyi bildiğini iddia ediyor burada ama maalesef eğitiim seviyesi çok düşük ve bildiklerini sandıkları şeyler genellikle yanlış çıkıyor. laf anlatamıyorsunuz. sizin önceliklerinize saygı duyulmuyor, garipseniyorsunuz ancak örneğin düğünlerde silh sıkma olayları yüzünden filan balkona çıkmaya korkuyorum, bu olay kanıksanmış, buna bir kültür gözüyle bakıyorlar.
bu süreçte psikolojik vaziyetim iyice laçka oldu, kimseye güvenemez, sürekli bir tehlike bekler halde, umutsuz bir şekilde yaşamımı sürdürüyorum. artık elim kolum kalkmıyor, bir zombi gibi işimi yapıp eve atıyorum kendimi. 1 sene boyunca buradaki tüm kursları vs araştırdım bi şey çıkmadı. ilgimi çeken bir aktivite de yok. paranoyakça yaşıyorum, özel hayatımla ilgili bişi duyulsa dedikodu paranoyası var misal. zira dedikoduyu da çok seviyor bu muhit.

kısaca kafayı sıyırdım sıyıracağım. bir süreliğine eğitime gidip uzaklaşıyorum buradan ama dönüşü beni feci korkutuyor. tecritte gibi hissediyorum kendimi. umutsuzum.

ne yapsam sizce?

bilemiyorum ne kadar doğru kendimi anlatmak burada, ama hayatımı mahvettim demek bile hafif kalıyor bu durum karşısında. bu durumda olmam mutlaka onu güçlendirecektir; ki bir şekilde güçlendiriyordur da. mani olamadığım bir şeyler var sadece. bir sene oldu ayrılalı, tam bir sene. o zamandan bu zamana kadar abartmıyorum, ondan daha güzel kadınlarla beraber oldum. fakat sadece kendimi bastırabilmek için onları kullandığımı düşündüm, gerek bedenen gerek ruhen. gelen gideni aratır demişler, kaç tane daha yanlış olan gelecek, kaç kişi daha bana iyi bir şeyler hissettirmeye yetmeyecek, bilmiyorum. kendimi çok kötü hissediyorum.

takılınacak bir mesele değil aslında biliyorum, abartmaya değmez bu kadar. ama anlayamadığım bir şeyler var. daha önce yaptığım şeyler yaptık onunla da, sarılıp uyuduk, müzik dinledik, gezdik dolaştık vesaire. anlayamadığım bir sıcaklık hissettim sadece ve sebepsiz yere koptuk. rahatsız edici yanları çoğunluktaydı tabii; bilhassa arkadaş(lar)ı. zaten de arkadaşının direktifleri ve dayatmalarıyla bir şekilde soğuduğumuzu anlamak zor gelmiyor. bir şeyler koptuktan sonra daha fazla sigara içmeye başladım, ailemle iletişimim kesildi, ondan bahsetmedikçe arkadaşlarımla da konuşmuyordum. şimdilerde biraz daha iyiyim fakat kafam kurcalanıyor sadece. kimi erkeğe çok pozitif gelebilecek şeylerle karşı karşıya kalmaya başladım ve bu sıklaştı (kolay seks, kadının bir şeyler ısmarlaması ve ciddi maddi özveride bulunması gibi). bunlardan zerre haz alamıyordum ve reddetmeye, o tip ortamlarda bulunmamaya başladım. fakat kendimi çok dolu hissediyorum. onun yaşadığı yakaya bile gitmekten çekiniyorum, olup da gitsem bile içim titriyor. onun hayatında olan şeyler sürekli birileri tarafından gözüme sokuluyordu, bunu da engelledim fakat kendimi kandırdığımı da gördüm; aslında ilgilenen benmişim.

bilmiyorum. kendimi çok kötü hissediyorum. hiçbir şeyi kendimi yüceltmek ya da yermek adına söylemiyorum, sürç-i lisan ettiysem affola.
onunla barışmam da imkansız hem. zaman faktörü, ne bileyim onun kesin-leştirilmiş tavırları...

merhaba. hediye almak istedigim er kisinin iphone'u var, ipad'i var ve teknoloji sevdalisi. Amerika'dan kendisine nasil bir hediye alabilirim? teknoloji ile alakali olsa ve de cok asiri pahali olmasa (200 dolar ve alti diyelim mesela) super olurdu. mesela "aaa soyle bir urun var, cok da orijinal ve turkiye'de de bulunmuyor kolay kolay!!" diyeceginiz bir seyler var midir?

selamlar ya şöyle bir şey düşünüyorum. küçüklerinden bir nargile alayım, bir de piknik tüpü, salonda uzanıp nargile içeyim, yanımda da közlerimi yapayım. çok mu uçuk bir fikir?

Kızı sadece işe gittiğim serviste görüyorum o kadar pazartesi ve cuma günleri başka görme şansım kesinlikle yok. indiği yerde inip arkasından usulca yaklaşsam mı ne yapsam beyler. böyle böyle hoşlandığımı belirtmem lazım.

elimdekine babam el koyunca yeni bir tane almaya niyetlendim ancak bir sürü model bir sürü marka çıkmış.
2,5", 750 veya 1 tb (1tb olsa daha iyi olur) usb 3.0 bir harici hard disk arıyorum.
hangi marka uzun süre götürür, en az sorun çıkarır?

Nasıl geçicem burayı hep ölüyorum.

akbank neo kartım var. geçen 10 lira yatırdım, eve geldim internet şubesinde para gözükmüyor. sonra şubeye gittim dedim böyle böyle. 6 ayda 50 lira kesintisi var dediler. peki hesabımı öğrenci hesabına çeviremez miyiz dedim, olur dediler. öğrenci hesabının 6 aylık kesintisi 5 liraymış. sonra dilekçe yazdık falan, 2 saat sonra aradılar beni işleminiz tamamdır dediler. bende üsteleyerek tekrar sordum, şimdi para yatırdığım zaman kesinti olmaz değil mi diye, olmaz dediler. az önce gittim 50 lira yatırdım, şimdi eve geldim bi baktım hesapta 10 lira kalmış. kalan 40 lirayıda kesmişler.

şimdi benim bu parayı geri almamın bir yolu yok mu sizce? acaba diyorum; ilk 6 ayda hesabım öğrenci gözükmediği için 50 lira gitti, bundan sonraki 6 aylarda mı 5 lira gidecek? ama benim bu parayı almam lazım kardeşler, yarında haftasonu. az önce müşteri hizmetlerini aradım ama 20 dk boyunca ulaşamadım. ne yapacağuk?

Yoksa şuan ki eskilerine göre daha mı güzel ?

arkadaş gitmiyor bu sivilceler yüzümde taht kuruyolar ya. sert, uçsuz ve de büyük sivilcelerden nasıl kurtulurum? bölye sanki kafamı bir yere vurmuşum da şişmiş gibi çıkıyor lanet şeyler.

önerebileceğiniz savaş romanları neler? özellikle bosna savaşı ve 2. dünya savaşı hakkında olursa sevinirim. diğer savaşlar, osmanlı'nın çöküsü, bir ülkedeki iç savaş hakkında da olabilir tabii. gerçek hayat hikayesi ise süper olur. az bilinen kitaplar tercihim, hatırı sayılır sayıda okudum çünkü.

Yok tabii ki de, hepsi de mi çok zararlı arkadaş?

Şimdi sigara bırakma arifesindeyim. Dedim ki puroya geçeyim, keyif ala ala içerim. Ama puronun da kendine göre zararları var, onu okurken aklıma geldi.

Cidden puro olsun, sigara olsun, pipo olsun, bu ve benzeri şeylerin hepsi de çok mu zararlı? Baktığında hepsinin içim şekli farklı ama haklarında zararlı olarak yazılan tonlarca şey var.

Soru baslıkta

en iyi cevabı verene, lotoyu kazanırsam, pay vericem.

merhaba arkadaşlar

amerikan kültürü ve edebiyatı okuduğum için sürekli bana "abi şunu çevirebilcen mi" talebi geliyor. 1-2 beleş yaptım da, bundan sonra pek öyle niyetim yok.

bağımsız bir ingilizce çeviri yapmanın ücretleri nelerdir?

barbarosun yardimsever torunlar

bu deniz tasimaciligi nasil bir sey kuru yuk gemisi ro ro tanker koster kac paradir kac yilda kendini amorti eder nasil yuk bulunur ulusal tasimacilikla uluslararasi tasimacilik arasinda fark nedir istenen belgeler nedir. hangi gemi daha karlidir. kac milyon dolari olan bu isi kivirabilir. riskleri nedir kisacasi konu hakkinda hic bilgim yok tum bilgilere acim.

ön açıklama: tamamen merak

1 hafta gibi sürede roman yazılabilir mi? yani mesela adam yıllarca biriktirmiştir mesela 1 hafta sürede de sırf bunu yazıya dökmesi kalmıştır. olur mu öyle şey? zamanında heinrich böll'ün 6 günde kitap yazdığını duymuştum da merak eder dururum.

uyuma uyumama arası bir zaman var ya işte o zaman kalp atışlarım hızlanıyor hah diyorum yine olacak ve oluyor da.hareket edemiyorum, konuşamıyorum, gözümü açmaya korkuyorum.hatta bir keresinde 5-6 saniye ezan ilahi karışımı bir şey duymuştum da sonrasında yarım saat ağlamıştım.ayrıca bunu ayda bir yılda bir değil birkaç günde bir yaşıyorum.niye oluyor bu kurtuluşu yok mu bıktım artık.başka bunu bu kadar sık yaşayan var mı?

en.wikipedia.org

gideceğimiz yere yata yata gitsek.
edit: şehirler arası otobüsler.

Almanya'da üretilmiş.bence bundan türkiyeye lazım metrobüs için.gerçi bu bile gelse bizim ülkeye insanlar gene de binmek için yırtınır ezer geçer milleti.

mesela belli konuda uzman olan veya o konuda yanıtı beklenen o konunun "otoritesi" "bileni" diyebileceğiniz

konu - kişi

eşleştirmeleriniz var mı?

kedi - ben simirna

gibi.

cidden?

normalde günde 3 öğün adam gibi yerdim. şimdi günde zar zor bir öğün yiyorum ve başka bir şey süremiyorum ağzıma. kız sürekli aklımda ama. böyle fizyolojik bir etkisi var mı bu durumun?

- bir de lustral kullanıyorum, o mu etkiledi acaba?

@empty blank: geçmiş olsun hacı.

1970 sonrası doğan yeni dönem edebiyatçılardan bildiklerinizi yazarsanız çok makbule geçer. bir arkadaşım tez araştırması yapmak için türkiye'ye gelicek, benden yardım istedi. ben de sizden yardım istiyorum.


edit: 1970 sonrası olması şart değil, genel fikir vermesi açısından tarih belirttim.

ama tabi bu çok zor. çünkü 1 hafta kaldı.

şimdi anlatmaya kalksam o kadar uzun olur ki okunup cevap verilmeyebilir. özet geçeceğim o yüzden.

biz 6 yıldır sevgiliyiz. ortalamanın üzerinde kavgalar ettik bu süreçte. ve 3 ay önce artık evlenme kararı aldık.

ben sevdiğim için bu kavgaları da görmezden geldim. yoksa mantığımla baktığımda böyle bir yola çıkmamalıydım kesinlikle. yani risk aldım kendimce. sevdiğimle olabilmek için dul bir erkek olma riskini aldım.

fakat son 3 ayda öyle şeyler yaşandı ki benim aldığım risk 10 kat arttı. ve beni soğuttu bir çok şeyden.

3 ay önce evlenme planları yaparken sevgilim çok anlayışlıydı maddi birikimimiz olmadığı için olsun diyordu ne kadar yapabilirsek o kadar yaparız önemli olan mutluluğumuz diyordu. ancak şimdi çevremde gördüğüm tüm kızlar gibi herşeyi istiyor. (istemesine sözüm yok ama kavgaya dönüştürüyor birşey olmadığında) mesela kına gecesine orkestra tutmayalım dedim diye demediği kalmadı. ben cebimdeki parayı gösteriyorum ona bak düğüne 1 hafta kaldı bu paradan başka para yok diyorum o sen hiçbir şeyi önemsemiyorsun diyor. şunu da belirtiyim çok şükür diyerekten hiçbir eksik kalmamacasına herşeyde onu fikriyle, beğenisiyle evi dayadım döşedim. düğünümüz lüks denilebilecek bir düğün salonunda olacak. elbise kıyafet beğendiğini alsın diye 200-300 km gezdik. herşey en güzeli olsun, onun istediği gibi olsun diye didindim durdum 3 aydır. (bunları övünmek için değil haklılığımı/haksızlığımı bilmek için anlatıyorum)

şimdi bir şeyi biraz tasaruflu hale getirmeye çalıştım mı çıngar çıkıyor. mesela kınada maşa yaptırcakmış saçlarına 90 liraymış olur dedim bişey demedim ama sordum çok değil mi dedim normalde ne kadara yapıyorlar dedim 20-30 lira dedi. burda kına diye gereksiz kazık yemek istemediğimden konuştum ama ben hiçbir şeyi önemsemeyen değersizleştiren kişi oldum neticede.

ailesi çok değerli hale geldi normalde hep benim yanımdayken son zamanlarda ailesi ne derse o doğru olmaya başladı onun için. sadece ailesinin ağızına bakıyor.

saygı diye birşey kalmadı aramızda bu olanlarla birlikte.

mesela az önce şundan dolayı kavga ettik
ben yapı olarak biraz kullanılmaya başladığımı hissettiğim an aşırı cimri hale gelirim ve kendimi soyutlarım karşıdakinden.
geçen gün davetiye gelmiş onlara babası dedi ki ben veririm takıyı siz gider takarsınız ben uğraşamam hiç. ben de tamam dedim.

bugün benim hatun bana mesaj yazdı gitçeğmiz düğün için plan yapıyoruz. ne takıcaz dedi bana ben de baban vercekti zaten ben bilmem dedim. o da sorarım ama verir mi bilmem dedi.

benim tepem attı direk. adam vermem dememiş, aksine vericem dedi ama benimki takıyı bana itelemeye çalışıyor. ailesi masraf etmesin diye bana ne takçan diyor. (ki ben tanımam etmem gitçeğmiz düğündekileri) bu benim kafamda kullanıldığım hissi yarattı.

ben de cevap olarak baban vercem dedi sen neden şu zor zamanımda bana ödetmeye çalışıyorsun ayıp yaptığın dedim. demez olaydım yemediğim hakaret kalmadı. tamam cimrilik olabilir bu tavrım zaten az önce açıkladım durumumu ama inanın ordaki takı değil derdim kullanılma hissi. bu bana çok koyar herkesden fazla koyar.

bunları anlattımki ilişkimizin boyutunu anlayın.

soruya gelirsek;

ben bu saatten sonra vazgeçemiyorum tabiri caizse eşim tam bir kezbana dönüştü. ilerde mutsuz bir evlilik veya boşanma görüyorum. evlenceğim için içimi hüzün kaplıyor. mutluluğum, hevesim kaçtı.

tedavi edilebilir mi? psikiyatrist fayda edermi. onla karşılıklı alabileceğimiz önlemler neler. siz benim geleceğimi nasıl görüyorsunuz.

tüm öneri ve eleştirilerinize açığım.

herşey için teşekkürler.


edit: tüm cevaplar için teşekkürler. 1 hafta kalmışken davetiyeler dağıtılmışken herkes hazırken ertelenmiyor. vazgeçilebilir tabi ama söylediğim gibi bunu da ben yapamam. 6 yıldır seviyordum 3 ayda çok değişti/m geçici olmasını dilemekten başka yapabileceğim birşey yok sanırım. ama tüm öğütlerinizi ciddiyetle düşündüm tarttım. şimdi ilk olarak kendisiyle konuşmaya çalışacağım herşeyi bir bir anlatçam kendisi de dul bir kadın olmak istemez herhalde 1 yıl sonra. bu konuda çok başarılı olamazsak annesiyle konuşacağım kırmadan. belki annesi de bana hak verirse nişanlım da kendini sorgular ve bu halinden vazgeçer. ya da daha mantıklı çözümler sunar ertelemek gibi bir yol varsa bunda yardımcı olur. kendi ailemle de konuşabilirim ama bunu mantıklı bulmuyorum onu aileme şikayet etmek aralarını bozmaktan başka sonuç doğurmaz. herşeyin hayırlısı olsun bu saatten sonra.

erkek kemer
22tl
%100 deri

s.trendyol.com

ya da bu

s.trendyol.com

dizel modelleri için bugun fiyat aldım 2sinin de benzer donanımlı modellerinde astra 52 focus 56 bin.

sağlamlık,performans,görünüm kıstasında en ideali hangisi veya bu fiyatta başka öneriniz var mı?